1982 Anayasası’na 2010 Anayasa değişiklikleri ile getirilen kamu denetçiliği kurumu ve idari yargı denetimi ile ilişkisi
Citation
Yılmaz, Şükrü Emrah. (2014). 1982 Anayasası’na 2010 Anayasa değişiklikleri ile getirilen kamu denetçiliği kurumu ve idari yargı denetimi ile ilişkisi. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bilecik.Abstract
1982 ANAYASASI’NA 2010 ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ İLE GETİRİLEN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU VE İDARİ YARGI DENETİMİ İLİŞKİSİ
Şükrü Emrah YILMAZ
Yöneten yönetilen ayrımının, insanlık tarihi kadar eskilere dayandığı bilinmektedir. Tarihsel süreçte, dönemsel olarak; toplum yapısı, çevre, iklim, nüfus, eğitim, sağlık, güvenlik gibi birçok değişkene bağlı olarak çeşitli yönetim modellerinin benimsendiğini, dolayısıyla farklı yöneten-yönetilen ilişkilerinin ortaya çıktığını belirtebiliriz. Günümüz modern hukuk devletinde; yönetim organlarının, elinde bulundurduğu kamu gücünü, bireylerin yaşamlarını kısıtlamak üzere, bir müdahale aracına dönüştürmeleri kabul edilemez. Aksine yönetenlerden beklenen, sahip olunan kamu gücünün, bireylerin yaşam kalitelerini artırmak için kullanılmasıdır. Bu noktada yönetimin sınırlandırılması ve yönetilenlerin haklarının korunması için çeşitli denetim mekanizmalarının geliştirildiği bilinmektedir. Bu anlamda 18. yüzyılda ilk kez İsveç'te uygulanan, önceleri sadece İskandinav ülkelerine has bir denetim modeli olabileceği düşünülen, fakat ikinci dünya savaşı sonrasında çok geniş bir coğrafyaya yayılan ve her uygulandığı ülkede o ülkenin kendi iç dinamiklerine uygun olarak tasarlanan ombudsman (kamu denetçisi) denetiminin de, bahsedilen amaca hizmet etmek üzere ortaya çıktığı söylenebilir. Kurumun en önemli özelliği uygulandığı her ülkenin sistemine entegre edilebilecek esnek bir yapıya sahip olmasıdır. Ayrıca Kurum, uygulanmakta olduğu ülkelerde mevcut denetim sistemlerini ikame etmesi amacıyla kurulmamış, aksine diğer denetim mekanizmalarıyla dayanışma içinde faaliyet yürütmesi hedeflenmiştir. Kurum'un genel anlamda amaçlarının ise; insan haklarının korunması, yönetimin iyileştirilmesi ve demokrasinin güçlendirilmesi olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün dünyanın 140 civarı ülkesinde başarılı bir şekilde uygulamakta olan ombudsmanlık kurumunun, ülkemizde de faaliyete geçirilmesine ilişkin incelendiğinde; 1970'li yılların sonlarından itibaren Kurumun, Türkiye'de kurulmasının gerekliliğinin, akademik camiada tartışılmaya başlandığını, 1980'li yıllarla birlikte, kurumun Türkiye'de kurulması yönünde, gerek bazı akademisyenler tarafından, gerekse bazı kamu kurum ve kuruluşları tarafından, çeşitli çalışmalar yapıldığını, 2000'li yıllardan itibaren de siyasal alanda yasal düzenleme yapılması yolunda çalışmalara başlandığını söyleyebiliriz. Tabi burada, yasama sürecine girilmesi noktasında, Avrupa Birliği ile yürütülen müzakere süreci kapsamında, düzenli olarak her yıl yayınlanan Avrupa Birliği İlerleme Raporları'nda yer verilen ombudsmanın Türkiye'de hayata geçirilmesi yönündeki tavsiyelerin katkısı da yadsınamaz. Türkiye'de ombudsman kurumunun (Kamu Denetçiliği Kurumu) kurulması sancılı bir yasama süreci sonucunda gerçekleşmiştir. Şöyle ki kurumun Türkiye'de faaliyete geçmesine ilişkin ilk yasal düzenleme 2006 yılında yapılmış, fakat ne var ki Anayasa Mahkemesi'nin ilgili yasal düzenlemeyi iptal etmesi sonrası bu yasal düzenleme çalışması akim kalmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'na dair iptal kararı sonrasında ise, bu defa Kurum, 2010 yılı Anayasa Değişikliği Referandumuyla Anayasa'nın 74. maddesine, Kamu Denetçiliği Kurumuna ilişkin düzenlemenin eklenmesi suretiyle anayasal dayanağa kavuşmuş, 14.6.2012 tarihinde, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunun kabul edilmesiyle kurulmuş, 29 Mart 2013 tarihinden itibaren de şikâyetleri kabul ederek, fiilen çalışmalarına başlamıştır. Tez çalışmamızın genel amacı; Kamu Denetçiliği Kurumunun, insan haklarının korunması, yönetimin iyileştirilmesi ve demokrasinin güçlendirilmesi gibi hedeflerine ulaşabilmesini mümkün kılacak, etkin bir mekanizmaya kavuşması için gerekli olduğunu düşündüğümüz hususların vurgulanmasıdır. Bu kapsamda tez çalışmamızın birinci bölümünde, yönetimin denetimine ilişkin mevcut denetim modelleri ve bu modellerin aksayan yönleri ele alınmış, ikinci bölümünde, bir denetim modeli olarak ombudsman kurumunun özellikleri ve çalışma usulü izaha çalışılmış, üçüncü bölümde, ombudsman kurumunun değişik dünya ülkelerindeki uygulamalarından örnekler verilmiş ve son olarak dördüncü bölümde ise ülkemizde Kamu Denetçiliği Kurumu ve İdari Yargı ilişkisi özelinde Kurum'un kuruluş süreci, uygulanma usulü ve bu kapsamda yürüttüğü faaliyetleri ele alınmaya çalışılmıştır. It is known that distinction between the ruler and the ruled dates back to old times as history of humanity. We can state that various management models have been adopted in different eras in the course of time in line with many variables like structure of society, environment, climate, population, education, health and security and thus different ruler – ruled relationships have emerged.
In our modern constitutional state, it is not acceptable for governing bodies to turn public power it has into an intervention tool in order to limit the individuals’ lives. In contrary, rulers are expected to employ the public power possessed in order to improve the quality of individuals’ lives. Therefore, it is known that various control mechanisms have been developed to limit ruling and protect the rights of the ruled. In this regard, it can be said that ombudsman control mechanism, which was first implemented in Sweden in the 18th century, was previously thought as a control mechanism model special to only Scandinavian countries but spreaded to a wide geography after the World War II and is designed according to the internal dynamics of the country it is implemented, has emerged to serve for the above-mentioned purpose. The most important trait of the institution is that it has got a flexible structure which could be integrated into every country where it is implemented. Additionally, the institution was not established to substitute existing control mechanisms in the countries it is implemented but instead it was aimed to carry out activities in cooperation with other control mechanisms. We can say that aims of the institution are to: protect the human rights, enhance ruling system and improve democracy. When we look at the history of ombudsman control mechanism, which is currently implemented in about 140 countries successfully, in our country we can say that the necessity of such an institution in Turkey has started to be discussed in the academic world since the end of 1970s, various activities were carried out by both some academicians and public bodies in the 1980s, there were attempts to make regulations in politics as of 2000s. Of course contributions of suggestions about implementing ombudsman in Turkey as put forward by European Union Progress Report which is published every year cannot be denied in terms of including the institution into the legislative process within negotiation process with European Union. Establishment of ombudsman Institution in Turkey has been actualized at the end of a challenging legislative process in that the first regulation about implementing the institution was in 2006 but the regulation came to nothing after Constitutional Court nullified the regulation in question. After the decree of nullity by Constitutional Court regarding Law on ombudsman in accordance with the law no. 5548, this institution attained constitutional basis with the inclusion of Law on ombudsman into Article 74 of the Constitution with Constitutional Amendment Referendum in 2010, was founded with adoption of Law on ombudsman in accordance with the law no. 6328 on 14.6.2012 and actually started to work on 29.3.2013 by accepting complaints.
The aim of the thesis is to emphasize the necessary aspects for ombudsman to possess an effective mechanism to reach its goals like protecting human rights, enhancing ruling system and improving democracy. In this regard the first part of the thesis includes existing control mechanisms on management audit and sortcomings of these models, the second part of gives information about features and working principles of ombudsman institution as a control model, the third part gives examples on applications of ombudsman institution in other countries, and finally the fourth part touches upon establishment process of the institution, in line with ombudsman Institution and Administrative Jurisdiction relationship in our country, application procedure and the activities it carries out in this regard.