Kamu binalarının karbon ayak izi miktarındaki rolü
Künye
Carfi, Serhat. (2022). Kamu binalarının karbon ayak izi miktarındaki rolü. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Bilecik.Özet
Son yüzyılda sanayi ve teknolojinin çok hızlı bir şekilde gelişmesiyle enerji kaynakları,
ülkelerin stratejik ihtiyaçları haline gelmiştir. Çünkü enerji kaynağı olarak kullanılan fosil
yakıtlar, hem mevcut ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmekte hem de bu yakıtların yanmasıyla
çıkan zararlı gazlar çevrenin ve atmosferin doğal dengesini bozarak iklim değişikliğine neden
olmaktadır. Bilimsel kanıtlarla kabul edilen iklim değişikliğinin, görünür ve hissedilir hale
gelmesiyle ülkeler ve uluslararası kuruluşlar, sürdürülebilir bir çevre için hızla çalışmalar ve
araştırmalar yaparak çözüm arayışları içinde bulunmuşlardır. Bu kapsamda birçok protokol ve
anlaşma yapılarak, sera gazlarını azaltmak ve sınırlandırmak amacıyla, taraf ülkeler kendi
imkanları ölçüsünde ulusal katkı beyanları sunarak taahhütlerde bulunmuşlardır. Türkiye de
2015 yılında Ulusal Katkı Beyanı hazırlayarak sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar
referans senaryoya (BAU) göre, artışı %30 oranına kadar azaltacağını öngörmüştür. Bu
kapsamda Türkiye’deki kamu kurumları, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında kendi
kaynaklarının ve faaliyetlerinin mevcut durum analizlerini yapmaları gerekecektir. Bununla
birlikte gerekli önlemleri ve planlamaları yaparak özel sektör kuruluşlarına ve topluma örnek
olacak ve farkındalığın oluşmasını sağlayacaklardır. Bu düşünceden hareketle, Ankara ilinde
örnek bir kamu binası seçilerek, binanın dört yıllık elektrik, su, doğalgaz ve servis araçlarının
yakıt verileri doğrultusunda karbon ayak izi ölçümü yapılmıştır. Hesaplamalar sonucunda
binanın dört yıllık toplam karbon ayak izi miktarı 630.329,26 kgCO2e bulunmuştur. Çalışma
sonunda, binanın en çok kullandığı elektrik enerjisini fotovoltaik panellerle karşılamak için,
binanın çatısına yerleştirilecek panel sayısı ve boyutları hesaplanmıştır. Ayrıca binada
yapılacak yenilikler ve gözden geçirilmesi gereken eksiklikler belirtilmiştir. Sonuç olarak fosil
yakıtların kullanılmasının, çevre kirliliğine ve dolayısıyla iklim değişikliğine neden olduğu bu
çalışmayla bir kez daha ortaya konulmuştur. Bu sebeple kamu binaları başta olmak üzere tüm
yapılarda kullanılan fosil yakıtları (doğalgaz, kömür, motorin vb.) bilinçli kullanmak ve
azaltmak gereklidir. Bununla birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması için
çalışmalar yapılmalı, yatırımların bu alanlara yönlendirilmesi sağlanmalıdır In the last century with the rapid development of industry and technology, energy resources
have become the strategic needs of countries. Because fossil fuels used as energy sources
become unable to respond to current needs and the harmful gases released by the combustion
of these fuels disrupt the natural balance of the environment and atmosphere and cause climate
change. With climate change, which is accepted by scientific evidence, becoming visible and
felt, countries and international organizations have searched for solutions by rapidly working
and researching for a sustainable environment. In this context, many protocols and agreements
have been made and in order to reduce and limit greenhouse gases, the contracting countries
have made commitments by presenting national contribution declarations to the extent of their
own possibilities. Turkey also prepared a National Contribution Declaration in 2015 and
predicted that it would reduce greenhouse gas emissions by up to 30% according to the
reference scenario (BAU) until 2030. In this context, public institutions in Turkey will need to
analyze the current situation of their resources and activities within the scope of combating
climate change. In addition, by making the necessary measures and planning, they will set an
example to private sector organizations and society and ensure that awareness is raised. Based
on this idea, a sample public building was selected in Ankara and carbon footprint measurement
was made in line with the fuel data of the building's four-year electricity, water, natural gas and
service vehicles. As a result of the calculations, the total carbon footprint of the building for
four years was found to be 630,329.26 kgCO2e. At the end of the study, the number and
dimensions of panels to be placed on the roof of the building were calculated in order to meet
the most used electrical energy of the building with photovoltaic panels. In addition, the
innovations to be made in the building and the deficiencies that need to be reviewed are
indicated. As a result, it has been revealed once again with this study that the use of fossil fuels
causes environmental pollution and therefore climate change. For this reason, it is necessary to
consciously use and reduce fossil fuels (natural gas, coal, diesel, etc.) used in all buildings,
especially in public buildings. In addition, studies should be carried out for the use of renewable
energy sources and ensure that investments should be directed to these areas.