Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Bilecik, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

DSpace@Bilecik, üyelik gerektirmeyen herkese açık bir sistemdir. Üyelik ve veri girişi sadece BŞEÜ mensuplarına (Öğrenci, idari ve akademik personel) özeldir.


 

Güncel Gönderiler

Öğe
Hannah Arendt: Politikanın derinlikleri ve kavramların yeniden tanımlanması
(Adil Akıncı, 2024) Doğan, Eda Nur; Zarplı, Çağdaş
Hannah Arendt(1906-1975), şiddetin yılları olan 20.yüzyıla doğmuş etkili bir düşünürdür. Kendi döneminde cesaret ve özveri ile ele aldığı kavramlar ve felsefi düşünceler onu hem bir kadın olarak hem de Nazi zulmüne tanık olmuş bir Yahudi olarak önemli yere koymaktadır. Yapmış olduğu çarpıcı açıklamalar ile beklenmeyenin anlatıcısı olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Yazmış olduğu konular ve kavramlar düşünme eyleminin özünü oluşturmaktadır. Aynı zamanda soruları açığa çıkaran bir yanı da vardır. Düşüncelerinin alt yapısını oluşturan kavramları Antik Yunan polisine kadar dayanmaktadır. Siyaset felsefesi üzerine yazılar yazmış gibi görünse de kendisi bunu kabul etmemektedir. Arendt’i bir taraf ilan etmenin zorluğu onun düşüncelerine farklı ideolojiler ile bakıldığında değişiklik göstermesindendir. Nitekim kendisi bir taraf değildir, taraf olmayı ret eder. Siyasi düşün tarihine etki eden en önemli eserlerinden birisi İnsanlık Durumu ’dur. Bu eser içerisinde ele almış olduğu Vita Activa kavramı onun düşünce sisteminin temelini oluşturmaktadır. Üç temel insani etkinlik üzerine ‘emek, iş ve eylem’ yazmıştır. Bu kavramlar onun için düşün hayatının temelini oluşturan kavramlardır. Bu etkinlikleri daha iyi anlamak için ele almış olduğu diğer kavramlar ise kamusal ve özel alan arasında yapmış olduğu ayrımlardır. Kamusal alan Arendt felsefesinde önemli bir yerde durmaktadır. Eylem kavramının etkinlik alanı kamusal alandır. Birey olarak var olabilmemizin yegâne koşulu kamusal alanda yapıp ettiklerimizdir. Bu alan içerisinde önemli olarak gördüğü ve üzerinde durduğu bir diğer kavramı ise özgürlüktür. İnsanın eylemde bulunabilme kapasitesini oluşturan özgürlük, kişilerin kendilerini gerçekleştirebilmesine imkân verir. Eylem etkinliğini ve kamusal alanı özgürlük olgusu olmadan kavrayamayacağımız aşikârdır. Şiddetin yüzyılında doğmuş kadın bir düşünür olarak şiddet kavramını ayrıca incelemiştir. Kamusal alan da meydana gelen şiddet durumunun nasıl olduğunu ve neden olduğunu incelemektedir. Şiddet kavramını araçlara bağlar. Bu araçları elinde bulunduran otorite Arendt için devlettir. Kendini haklılaştırmak için kullanılan, nihai sonucunu bilemeyeceğimiz ancak kısa süreli sonuçlar almak istediğimizde rasyonel olabilen bir olgudur. Politikaya ve tarihi olaylara bakış açımızı değiştirecek ve çarpıcı açıklamalar getirmiş olduğu diğer kavram ise ‘yalan’ dır. Siyasi emeller için kullanılan yalan, sahtekârlık tarih boyunca yanımızda olmuş ancak doğruculuk ve hakikat hiçbir zaman siyasi bir eylem olarak görülmemiştir. Bu kavramlar genel olarak onun siyaset felsefesini ve düşün hayatını anlamamıza yardımcı olacak kavramlardır. Kapsayıcılığı ve çarpıcı tanımları günümüz politika alanını anlamak açısından önemli bir yerde durmaktadır.
Öğe
Kurumsal tanıtım faaliyetlerinde dijital medya kullanımı üzerine bir inceleme
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Aynur Kaya; İsa İpçioğlu
Bu araştırmanın amacı, üniversitelerin kurumsal iletişim faaliyetleri kapsamında üniversite tanıtımı amacıyla kullanılan dijital medya kanallarından biri olan “aday öğrenci web sayfalarının” tanıtım süreçlerindeki rolünün ortaya konmasıdır. Bu doğrultuda, Bursa Teknik Üniversitesi lisans öğrencilerine uygulanan anket verilerine dayalı nicel bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, aday öğrenci web sayfalarına yönelik farkındalığın sınırlı olduğunu; yalnızca %44,1’inin bu sayfaları ziyaret ettiğini, %17’sinin ise bu mecradan haberdar olmadığını göstermektedir. Üniversiteler hakkında bilgi edinme sürecinde YÖK Atlas (%48,1) ve rehber öğretmenlerin (%26) öncelikli kaynaklar olduğu, aday öğrenci sayfalarının ise %3,4 ile düşük düzeyde kullanıldığı tespit edilmiştir. Araştırma, BTÜ Etik Kurulu’nun 18.07.2024 tarihli ve E.160639 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Araştırma sonuçları, aday öğrenci web sayfalarının tanıtım aracı olarak potansiyel taşıdığını ancak bu potansiyelin stratejik biçimde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Öğe
Kestane Şekeri ve Türev Ürünleri Üreten İşletmelerde Kurumsallaşmanın Önemi: Bursa İli Örneği
(2024) Kaya, Aynur; Özçalık, Sedat; İpçioğlu, İsa
Üretim miktarı ve ihracatı bakımından Türk ekonomisinde önemli bir yere sahip olan kestane meyvesi, doğal yetişme alanlarından biri olan Türkiye’nin büyük bölümünde olduğu gibi Bursa ilinde de üretilen bir metadır. Kestanenin çiğ meyve olarak pazarlanmasının yanı sıra meyvenin işlenmesi ile elde edilen kestane şekeri ve türev ürünleri, il merkezi ve ilçelerinde bulunan tesislerde üretilmektedir. Tatlı ve şekerleme sektöründe il genelinde faaliyet gösteren çok sayıdaki firma içerisinden toplam 40 adet işletme, Bursa ilinin coğrafi işaretli ürünlerinden biri olan kestane şekeri ve türev ürünlerinin üretimi ve pazarlanması alanında faaliyet göstermektedir. Ancak, Bu işletmelerin toplam kapasiteleri, üretim ve satış miktarları gibi verileri, istatistiki olarak ilgili kuruluşlar tarafından yayınlanmamaktadır. Bu nedenle sektöre ait veriler kesin olarak elde edilememekle birlikte, kestane şekeri ve türev ürünleri olmak üzere Bursa’daki toplam üretimin yaklaşık yıllık 3 bin ton olarak gerçekleştiği bilgisi, sektörde bulunan bazı firma yetkilileri tarafından 2019 yılı içerisinde verilen röportajlarla çeşitli yayın araçlarında yer almıştır. Coğrafi işaretli kestane şekeri gibi önemli bir değeri üreten işletmeler arasında, kurumsal niteliklere ulaşmış firmaların varlığı son derece azdır. Bugün bildik anlamda kurumsallaşma yoluna girmiş ya da bu özelliği kazanmış birkaç kestane şekeri üreticisi firmanın varlığından söz etmek mümkündür. Bursa ilinde kestane şekeri imalatı yapan işletmelerin çoğunlukla aile işletmesi olarak üretim ve satış faaliyetlerini yürüttükleri bilinmektedir. Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi açısından Türkiye'nin en büyük 4 sektöründen biri olan gıda endüstrisinde önemli bir yer tutan tatlı ve şekerleme sektörü içerisinde faaliyet gösteren kestane şekeri üreten ve pazarlayan işletmelerin, sektör içerisinde anlamlı bir yükselişe geçmesi ve bunu sürdürülebilir kılması için kurumsallaşmanın gereklilikleri sağlanmalıdır. Çalışmanın ilk bölümünde önemli bir istihdam alanı ve sosyo-ekonomik bir değer olan kestane şekerinin üretimi ve tüketim tercihleri ile ilgili genel bir çerçeve sunulurken ikinci kısımda Bursa’daki kestane şekeri üreticisi işletmeler açısından kurumsallaşmanın önemi ortaya konulacaktır. Sonuç kısmında ise işletmelere kestane şekerinin şekerli gıdalar kategorisinde öncelikli tercih edilir gıda olabilmesi için neler yapılabileceği hususunda öneriler sunulmaya çalışılacaktır.
Öğe
Escherichia coli W3110'un porin protein mutantlarında biyofilm ile ilgili genlerin ifadelerinin araştırılması
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Öztürk, Fırat Yavuz; Darcan, Cihan
Biyofilm oluşumu, birçok farklı mekanizmanın ve düzenleyici genlerin dahil olduğu oldukça kapsamlı ve çok hücreli bir oluşumdur. Bu oluşum, besin varlığı, sıcaklık, nem ve pH gibi birçok faktörün varlığından etkilenmektedir. Bu çalışmamızda, Escherichia coli'nin sahip olduğu dış zar proteinlerinden ompA, ompC ve lamB porin mutantlarında, biyofilm oluşumunda rol alan genlerin ifade düzeylerindeki değişim araştırılmıştır. Çalışmamızda kullandığımız yabani tip E. coli W3110 suşu ve bu suşun phoE mutantı, denediğimiz hiçbir koşulda biyofilm oluşturmamakla birlikte, bu suşun ompA ve ompC mutantları pH 6, 7 ve 8'de, lamB mutantı ise sadece pH 7'de biyofilm oluşturmuştur. Mutantlardaki biyofilm mekanizmasının aydınlatılması için pH 6, 7 ve 8'de büyütülen yabani tip E. coli W3110 ve porin mutantlarının, biyofilmle ilişkili olan genlerinin (csgD, csrA, rcsB, pgaC, qseB, qseC, sdiA) ekspresyon seviyelerindeki değişimler incelenmiştir. Buna göre, çalışılan her pH değerinde ompA ve ompC mutantlarında, csrA ve rcsB genlerinin azalış gösterdiği, csgD, pgaC ve sdiA genlerinin ise, yabani tipe göre artış gösterdiği belirlenmiştir. Aynı zamanda, ompA ve ompC mutantlarında, flagellar genlerin düzenleyicisi qseB ve qseC'nin pH 6 hariç, diğer pH'larda azalış gösterdiği tespit edilmiştir. qseB geni pH 6'da her iki mutantta da bir miktar artış gösterirken, qseC geni, ompA mutantında artış gösterip, ompC mutantında azalış göstermiştir. Fazla ekspresyonu biyofilm oluşumunu olumsuz etkileyebilen qseB ve qseC genlerinin, pH 6'da biraz artış göstermesi, ompA ve ompC porin mutantlarında biyofilm oluşumunun pH 7 ve 8'e göre biraz azalmasına sebebiyet vermiştir. pH 7'de diğer mutantlarla benzer gen ekspresyonları veren lamB mutantında, qseBC genlerinin pH 6'da aşırı eksprese olduğu ve pH 8'de ise csgD geninin düşük eksprese olduğu tespit edilmiştir. Bu durumların lamB mutantında biyofilm oluşumunu inhibe ettiği belirlenmiştir. Elde edilen ekspresyon verilerinin ışığında, mutantları biyofilm oluşumuna götüren mekanizmalar hakkında görüşler ortaya koyulmuştur. Bu görüşlere göre, ompA, ompC ve lamB mutantlarının biyofilm oluşturmasında biyofilm ile ilişkili genlerin ekspresyonlarının biyofilm oluşturmaya uygun şekilde artış ve azalış gösterdiği belirlenmiştir. Ancak bu verilerden biyofilm oluşumunu porinlerin mutant olmasının nasıl indüklediği hususunda henüz bir bilgi elde edinilememiştir.
Öğe
Hamdi Döndüren’in Ahkâmu’l Kur’an tefsirinde “namaz bağlamında” ahkâm ayetlerine yaklaşımı
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Ber, Ahmet; Kabakçılı, Osman
Din temelinde inanç, insanlık tarihi boyunca hayatın her safhasında toplumlara yön vermiş bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Kur'an-ı Kerim indirildiği ilk dönemden itibaren hem bireysel hem toplumsal hayata yön vermiştir. Tarihi süreç içerisinde müfessirler Kur'an ayetlerini tefsir ederken faklı metotlar takip etmiştir. Nitekim bazı müfessirler Kur'an'ı edebi yönüyle incelerken, bazıları sosyal hayata dönük içtimai yönünü ele almış, bazıları Kur'an'ın muamelatına dair fıkhi yönünü ele alırken, bazıları tasavvufi yönünü ele almış, bazıları dilsel-lûğavi yönünü incelerken, bazısı da ilmi bilimsel yönlerine değinmişlerdir. Bu çalışma, çağdaş fıkhî tefsir geleneğinin önemli temsilcilerinden Prof. Dr. Hamdi Döndüren'in "Ahkâmu'l-Kur'ân, Kur'ân-ı Kerim ve Fıkhî Tefsiri" adlı eserinde yer alan namazla ilgili ahkâm ayetlerine yaklaşımını incelemektedir. Namaz, İslam dininin beş temel ibadetinden biri olup, Allah'a ibadet etmek, O'na yakınlaşmak ve manevi bir bağ kurmak amacıyla düzenli olarak yerine getirilen, belirli hükümler ve kurallar çerçevesinde uygulanan bir ibadettir. Araştırmada, Döndüren'in farklı mezhep görüşlerini karşılaştırmalı biçimde ele alması, rivayetleri çeşitli boyutlarıyla sunması ve yalnızca Hanefî mezhebiyle sınırlı kalmayarak geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesi gibi yönleriyle eserin özgünlüğüne dikkat çekilmiştir. Ahkâmu'l-Kur'ân hem Hanefî mezhebine mensup bireyler hem de diğer mezheplere bağlı Müslümanlar için kıymetli bir başvuru kaynağı niteliği taşımaktadır. Çalışmanın temel amacı, müellifin namazla ilgili ahkâm ayetlerine dair yorumlarını klasik ve çağdaş ahkâm tefsirleriyle karşılaştırarak değerlendirmek ve bu çerçevede Döndüren'in yaklaşımını ahkâm tefsiri geleneği içinde konumlandırmaktır.