HZ. MUHAMMED’DEN HAYATA YANSIMALAR

Abstract

Hz. Muhammed, insanlık için her yönüyle örnek alınması gereken bir önderdir. Onu örnek almak, her şeyden önce Allah’ın emri, ona sırt çevirmek, karşı gelmek ise, Allah’a karşı gelmek ve sırt çevirmektir. Kur’an, ona uymayı, Allah’a uymakla birlikte emretmiş, Allah’ın bizi sevmesinin ona tabi olmakla gerçekleşeceğini belirtmiştir: O, risalet görevini yerine getirirken müjde, kolaylık yollarını tercih etmiş, gönülleri kazanarak insanları dine çağırmıştır. Kur’an “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile…” (Ali İmran 159) ayeti ile onun tebliğ metodunu ortaya koymuştur. Onun tebliğ hayatı herkes için en mükemmel rehber, en güvenilir örnektir. Kur’an, “Andolsun ki, Rasûlullah’da sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel örnekler vardır.” (Ahzap 21) ayeti ile bu örnekliği vurgulmaktadır.. Bugün kuşatılmışlık içinde olan İslam alemi onun sevgi, merhamet, güler yüz ve yumuşak üslubundan uzaklaşarak, şefkati zalimlerin kucağında, istikameti gafillerin ardında, sadakati vefasızların peşinde, cenneti de cehennem ahlaklıların gölgesinde aramaktadır. Bu arayış, radikal anlayışlara kapı açmakta, katı din yorumları ile onun sevgi mesajları, bütün dünyada nefret tohumları saçan terör eylemleri ile gölgelenmektedir. Katı anlayışlar ve yorumlar, onu anlamaksızın ve rahmet peygamberi olduğunu göz ardı ederek sünnet ve söylemlerini insanları ötekileştiren yanlış dini algılara referans göstermektedir. Bu algılar radikal anlayışlara dayanak olarak dini olgunluğunu tamamlamamış nesillere aktarılarak müsamaha ve hoşgörüsüz ve kendi gibi düşünmeyenleri tekfir eden gruplar yetişmesine sebep olmaktadır. Bu gruplar, günümüzde İslam adına yapıldığı iddia edilen terör eylemleri ile bütün dünyada nefret bakışlarını üzerine çeken İŞİD, Taliban, Eş-Şebab, Boko Haram gibi örgütlerin oluşmasına zemin hazırlayan bir ortama hayat vermektedir. Başta gençlerimiz olmak üzere insanlarımızın bu gibi zararlı akımlara kapılmamasının önlenmesi onu iyi tanımak ve hayatın her alanında bize yol gösteren bir rehber yapmaktan geçmektedir. Onun eğitimciliği, merhameti, sevgisi, diğer din mensupları ile olan ilişkisi, doğruluğu gibi farklı yönlerinin ele alındığı bu çalışma, Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum Haftalarındaki temalar esas alınarak hazırlanmıştır. O tanındığında ve bize bıraktığı mesajlar iyi anlaşıldığında daha hoş görülü, müsamahakar ve sevgi dolu nesiller yetiştirilerek insanlığın önünü aydınlatacak örnek toplum yetiştirilecektir. Dünyevi heveslerle kaskatı, buz kesilmiş kalplerimiz rahmanî solukla ısınıp, eriyip yumuşayacak, nefsani ve şehevi ihtiraslarla alev alev kor olmuş gönüllerimiz serinleyecek, bizi sükunete erdirecek ilâhî soluğa erişilecektir.