Mantık-Nahiv İlişkisini Tanımlar Terminolojisi Üzerinden Okumak -Nâzıru’l-Ceyş’in Ebû Hayyân’a Eleştirileri Bağlamında-
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Arap dili gramerinin en önemli kaynaklarından biri olan İbn Mâlik’e (ö. 672/1274 ) ait Teshîlü’l-fevâid isimli eser, 7/13. asırda büyük ilgi görmüştür. Bu kitap üzerine büyük bir kısmı Mısır ve Şam bölgelerinde yaşamış âlimler tarafından çok sayıda şerh ve bu şerhler için haşiyeler yazılmıştır. Bu şerhlerin en meşhurlarından biri Ebû Hayyân el-Endelüsî’ye (ö. 745/1344 ) ait et-Tezyîl ve’t-Tekmîl’dir. Ebû Hayyân, söz konusu eserinde pek çok konuda İbn Mâlik’e itirazlar yöneltmiştir. Teshîl üzerine yazılan şerhlerden bir diğeri 8/14. asırda Memlük devlet yönetiminde bir çeşit genelkurmay başkanlığı mesabesinde bulunan “nâzıru’l-ceyşlik” makamına getirilen ve bu unvanıyla bilinen Muhibuddin Muhammed b. Yusuf’a (ö. 778/1376) ait Temhîdu’l-Kavâid bi şerhi Teshîli’l-Fevâid isimli eserdir. Nâzıru’l-Ceyş lakabıyla meşhur olan müellif bu şerhinde çeşitli nahiv meselelerinde birçok nahiv âlimine ve aynı zamanda hocası Ebû Hayyân’a itirazlar yöneltmiş, onun İbn Mâlik’e yönelik eleştirilerine de cevaplar vermiştir. Nahiv ilminin gelişim sürecinde önemli bir dönüm noktası olan mantık-nahiv kesişmesi, mantık ilminin birçok ıstılahının ve yönteminin nahiv ilmine geçmesini sağlamıştır. Özellikle 4/9. asır ve sonrasında belirginleşen bu etkilenim daha çok tanımlar, illet ve istidlal konularında kendini göstermiştir. Mantık-nahiv etkileşiminin yoğunlaştığı dönemde nahiv kitaplarında birçok meselede olduğu gibi tanımlarla ilgili bahislerde de mantık terminolojisinin yerleşik bir hal aldığı görülmektedir. Mantık ilminde kullanılan tanıma ait cins, tür, fasıl, arâz ve hadd gibi birçok terim, nahiv kitaplarında sık sık kullanılır olmuştur. Bunun bir örneğine Nâzıru’l-Ceyş’in, Ebû Hayyân’ın eleştirilerine yönelik itirazlarında da şahit olunmaktadır. Ebû Hayyân, nahiv ilminin temel konuları sayılan kelimenin, kelamın, ismin, harfin, fâilin ve zamirin tanımında İbn Mâlik’i, mantık kurallarına uymadığı gerekçesiyle tenkit etmiştir. Ebû Hayyân, İbn Mâlik’in Teshîl isimli eserinde yaptığı tanımları bazen tanımda uzak cinsin kullanılmış olması, bazen efrâdını câmi‘ ağyârını mani‘ olmaması, bazen tanımda gereksiz terim kullanımı, bazen de tanımda olumsuzluk edatı kullanılmış olması gibi farklı açılardan eleştirmiştir. Nâzıru’l-Ceyş eserinde, nahiv meseleleri ile ilgili kendisinden önce yaşamış pek çok âlimin fikirlerine yönelttiği itiraz ve cevaplarında gerek tanımlar gerek tanımlar dışındaki konularda yeri geldiğinde mantık terminolojisini yoğun bir biçimde kullanmıştır. Onun Ebû Hayyân’a yönelik, tanımlara ilişkin itirazları, çoğu zaman nahiv ilmine ait meselelere dair tartışmalarken bazen de tanımların mantık disiplini içerisindeki kural ve şartlarıyla alakalıdır. Özellikle tanımlar konusunda İbn Mâlik’i müdafaa ederken gösterdiği yaklaşım, mantık ve nahiv meselelerine olan hâkimiyetini ortaya koymaktadır. Nâzırul-Ceyş ve eseri hakkında ülkemizde herhangi bir çalışma yapılmamış olması konu ile ilgili bize özgün fırsatlar sunmaktadır. Mantık nahiv etkileşimine, nahiv eserlerinde yerleşmiş olan mantık terminolojisi üzerinden yaklaşmak bu çalışmanın temel hedeflerinden biridir. Bundan dolayı bu çalışmada Nâzıru’l-Ceyş’in, Ebû Hayyân’ın itirazlarına yönelik cevaplarından sadece tanımların, mantık kaidelerine uygunluğu ile ilgili olanları ele alınmıştır. Çalışma çerçevesinde yapılan incelemeler neticesinde Nâzıru’l-Ceyş’in Ebû Hayyân’ın itirazlarına verdiği cevaplarında İbn Mâlik’i savunma izlenimi verdiği görülmektedir. Nâzıru’l-Ceyş’in çoğunlukla tutarlı gözüken cevaplarında nahiv ve mantık meselelerine olan vukûfiyeti tespit edilmiştir. Böylelikle onun Teshîl şerhleri bağlamında nahiv ilmine yaptığı katkıların belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca iki müellifin itiraz ve cevaplarında kullandıkları üslup üzerinden mantık terminolojisinin nahiv çalışmalarında ne düzeyde yer edindiği tespit edilmeye çalışılmıştır.












