İkinci Abdülhamid Dönemi’nde Basınla İlişkiler ve Sultan’ın Son Senesinde Sırat-ı Müstakim'in İktidara Bakışı
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
The debates about the Abdulhamid Period are still up-to-date. Abdulhamid power has been a common complaint of different segments such as England, France and Russia wanted to get a bigger share from the Ottoman. We should not forget the Jews, Armenians and Greeks who wanted to get a share from the Ottoman geography. In addition, Muslims in the Middle East took action. There were also those who were disturbed by the measures taken by Abdulhamid in order to prevent the activities of internal and external centers that had problems with the Ottoman lands. They aimed primarily to re-declare the Constitutional Monarchy and then to dismiss Abdulhamid. However, he hadn’t plans after Abdulhamid. Among them was the "Press”. Sırat-ı Müstakim, became one of the gathering centers of the dissidents. In this article, the effect of the press on the administration has been tried to be determined through the example of Sırat-ı Müstakim.
Günümüzde İkinci Abdülhamid Dönemi’ne dair tartışmalar güncelliğini korumaktadır. İkinci Abdülhamit iktidarı, farklı kesimlerin ortak şikâyeti olmuştur. İngiltere, Fransa, Rusya gibi güçler, Osmanlı’dan daha fazla pay almak istemişlerdir. Bunlar vasıtasıyla Osmanlı coğrafyasından pay almak isteyen Yahudileri, Ermenileri ve Rumları da unutmamak gerekir. Ayrıca Orta Doğu’daki Müslüman unsurlar da harekete geçmişlerdir. Bunlara ilaveten Osmanlı toprakları ile ilgili sorunu olan iç ve dış odakların yaptıkları faaliyetleri engellemek adına İkinci Abdülhamid’in aldığı tedbirlerden rahatsız olanlar da bulunmaktaydı. Bunların ortak özellikleri, Meşrutiyet’in yeniden ilanıyla bütün sorunların ortadan kalkacağına olan inançlarıydı. Bu nedenle temel hedef olarak öncelikle Meşrutiyet’i yeniden ilan ettirmeyi ardından da İkinci Abdülhamid’i görevden indirmeyi hedeflemişlerdir. Ancak Sultan Abdülhamid sonrası hakkında planlarının olduğu söylenemezdi. Bunlar arasında diledikleri gibi yayın yapamamaktan, sansüre uğramaktan şikâyetçi olan “Basın” da bulunmaktaydı. 1908’de yayın hayatına başlayan Sırat-ı Müstakim, muhaliflerin toplanma merkezlerinden biri olmuştur. Bu makalede basının, yönetimin üzerindeki etkisi Sırat-ı Müstakim örneği üzerinden hareketle tespit edilmeye çalışılmıştır.