Türkiye'de Suç Olgusu ve Sayılarla Cezaevleri
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu derleme çalışması, Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki suç olgusunun kurumlar aracılığıyla infazı süreçlerinin hükümlü ve tutuklu, personel ve kurum bazında yarattığı sayısal değişimin değerlendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Suç insanlık tarihi boyunca çeşitli şekillerde ve oranlarda karşılaşılan, hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamamış bir olgudur. Suç, yazılı hukuk kuralları ve/veya yazısız kültürel ve toplumsal kurallar temelinde oluşturulan sorumlulukların yerine getirilmemesi veya bu kuralların ihlali ile meydana gelmektedir. Bu kurallar belirli şekillerde toplumların değişimine bağlı olarak değişirken, suç teşkil eden durum ve eylemler de zaman içinde değişmektedir. İnsanların suç işlemelerine; bireysel, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörler etkili olmakla birlikte, bu faktörlerin hiçbiri suç olgusunun tek ve kesin nedeni olarak görülmemektedir. Çeşitli nedenlerle suçun ortaya çıkabilmesi için sanık, sanık olarak güdülenmiş bir suçlu, uygun bir hedef olarak mağdur, koruyucu yokluğu, uygun yer ve uygun zamanın bir araya gelerek etkileşime girmesi gereklidir. İnsanların en temel ihtiyaçları arasında yer alan güvenlik ihtiyacı, suç nedeniyle engellenmektedir. Bu durum korku ve güvensizlik yaratarak insanların birbirine bağlılıklarını ve güvenlerini azaltmaktadır. Günümüzde özellikle gelişmekte olan ülkelerin aile yapısındaki değişme, bireyselleşme, kentleşme, sosyal destek ve denetimin azalması gibi nedenler suç oranlarını arttırmaktadır. Kentlerin aşırı büyümesi, kent havasının özgürleştiren özelliğini değiştirerek; korkutan ve tedirgin eden yapıya dönüşmesine neden olmaktadır. Kentlerin sunduğu tüm özgürlük çeşitlerine suç işleme özgürlüğü de yerleşmiştir. Suçun yaygınlaşması ise tutuklanan ve cezaya çarptırılan kişi sayısının ve bu cezalandırma işlemlerinin yapıldığı kurumların sayısının hızlı şekilde artmasına neden olmuştur. Sonuç olarak dünya cezaevi nüfusu ile ilgili yapılan araştırmalara uyumlu olan Türkiye’deki ceza infaz kurumu istatistikleri incelendiğinde; cezaevlerinin yüksek doluluk oranına sahip olduğu, hükümlü ve tutuklu sayısının ve kişi başına yapılan harcamaların giderek arttığı, cezaevleri sayısının ve kapasitesinin ve burada çalışan personel sayısının Avrupa Ülkelerine oranla çok daha hızlı şekilde arttığı belirlenmiştir. Hem Avrupa Konseyi’nin hem de Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’de suç işleme oranlarının giderek arttığı gözlenmiştir. Türkiye’nin, Avrupa Ülkeleri arasında tutuklu ve hükümlü sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında yer aldığı ve hükümlü sayısının en hızlı yükseldiği ülkelerden biri olduğu belirlenmiştir.
This compilation study has been prepared in order to evaluate the numerical change created by the execution processes of the crime phenomenon in Turkey and other countries through institutions, on the basis of convicts and detainees, personnel and institutions. Crime is a phenomenon encountered in various forms and rates throughout the history of humanity and has never been completely eliminated. Crime occurs when the responsibilities established on the basis of written legal rules and/or unwritten cultural and social rules are not fulfilled or violated these rules. While these rules change in certain ways depending on the change of societies, the situations and actions that constitute crime also change over time. People committing crimes; Although individual, biological, psychological and sociological factors are effective, none of these factors are seen as the sole and definitive cause of crime. For crime to occur for various reasons, the accused, a motivated offender as the accused, the victim as an appropriate target, the absence of a protector, the appropriate place and the appropriate time must come together and interact. The need for security, which is among the most basic needs of people, is hindered by crime. This creates fear and insecurity, reducing people's commitment and trust. Today, reasons such as changes in family structure, individualization, urbanization, decrease in social support and control, especially in developing countries, increase crime rates. The overgrowth of cities has changed the liberating feature of the urban air; causes it to turn into a frightening and disturbing structure. The freedom to commit crime is embedded in all the freedoms offered by cities. The spread of crime has led to a rapid increase in the number of people arrested and sentenced and the number of institutions where these punishments are made. As a result, when the prison statistics in Turkey, which are compatible with the studies on the world prison population, are examined; It has been determined that prisons have a high occupancy rate, the number of convicts and detainees and the expenditures per person are increasing, the number and capacity of prisons and the number of personnel working there are increasing much faster than in European countries. According to the data of both the Council of Europe and the Turkish Statistical Institute, it has been observed that crime rates are increasing in Turkey. It has been determined that Turkey is among the countries with the highest number of detainees and convicts among European countries and one of the countries where the number of convicts has increased the fastest.