İnşaat sektöründe yüksekte çalışma güvenliğinin iyileştirilmesi: İleri korunma metotları
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu çalışma, yüksek risk içeren inşaat sektöründe yüksekte çalışmaya dair iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını çok boyutlu bir yaklaşımla ele almaktadır. Gerek Türkiye’de gerekse dünya genelinde iş kazalarına bağlı ölümlerin önemli bir kısmı yüksekten düşmelerden kaynaklanmaktadır. Bu doğrultuda araştırma; mevzuat analizi, literatür taraması, akademik tez incelemeleri ve sahada yapılan doğrudan gözlemleri bir araya getiren nitel bir yöntem benimsemiştir. Çalışmada ILO, OSHA ve NIOSH gibi uluslararası kurumların rehber dokümanları ile Türkiye’deki ilgili mevzuat karşılaştırmalı olarak incelenmiş, ayrıca aktif bir inşaat şantiyesinde gerçekleştirilen gözlemler aracılığıyla, emniyet kemeri kullanımının yetersizliği, iskelelerin uygun kurulmaması, yaşam hattı sistemlerinin kullanılmaması gibi ciddi uygulama eksiklikleri belgelenmiştir. Elde edilen bulgular, birçok önlemin sadece göstermelik olarak uygulandığını, denetim öncesi geçici çözümlere başvurulduğunu ve çalışanların davranışsal güvenlik düzeyinin düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, sadece teknik donanım sağlanmasıyla değil; eğitim süreçlerinin sahaya uyarlanması, yönetsel denetimin güçlendirilmesi ve kurumsal güvenlik kültürünün yaygınlaştırılmasıyla iyileştirilebilir. Ayrıca, yapay zekâ destekli algılama sistemleri, giyilebilir sensörler ve artırılmış gerçeklik eğitim modülleri gibi teknolojik yeniliklerin entegrasyonu önerilmektedir. Bu bağlamda çalışmanın temel sonucu; yüksekte çalışmaya yönelik güvenliğin yalnızca yasal uyumla sınırlı kalmaması, aynı zamanda davranış temelli ve teknoloji destekli sürdürülebilir bir yaklaşım ile yapılandırılması gerekliliğidir.
This study investigates the multi-dimensional nature of occupational safety in high-risk construction environments. With falls from heights accounting for a significant proportion of workplace fatalities globally and in Turkey, the research addresses both regulatory frameworks and practical deficiencies observed on-site. Adopting a qualitative methodology, the study integrates national and international literature (ILO, OSHA, NIOSH), Turkish occupational safety legislation, and detailed evaluations of recent academic theses. Additionally, field observations were conducted at an active construction site to document real-life safety violations, including misuse or neglect of personal protective equipment (PPE), improperly assembled scaffolds, and lack of fall arrest system usage. Findings reveal that the majority of protective measures are only partially implemented, often temporarily and in anticipation of inspections. Behavioral safety issues such as risk perception, training deficiencies, and organizational oversight further weaken overall safety performance. The study highlights the urgent need to embed proactive, behavior-based safety approaches and to leverage emerging technologies such as wearable sensors, augmented reality training modules, and smart detection systems. The results underscore the necessity of aligning legal compliance with sustained field implementation. Recommendations include increasing hands-on safety training, improving enforcement through unannounced audits, fostering a stronger safety culture, and investing in advanced technological infrastructure for accident prevention.












