Avrupalılaşmadan Sağ Popülizme: Polonya'da Ukraynalı Mülteci Krizinin Neo-Gramscici Bir Analizi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’yı işgal etmeye kalkışması ile birlikte milyonlarca insan yerlerinden edilerek Ukrayna’dan Avrupa Birliği ülkelerine doğru hareket etmeye başlamış ve özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde bir mülteci krizine yol açmıştır. Bu makalenin amacı, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgalinin ardından Polonya’da ortaya çıkan mülteci krizini neo-Gramscici perspektifinden analiz etmektir. Makale, Polonya’da artan mülteci karşıtı duyguların, hegemonik söylemde Avrupalılaşmadan sağcı popülizme doğru keskin bir kırılmayı işaret ettiğini savunmaktadır. Polonya, Avrupa Birliği içindeki önemli bir Doğu Avrupa sınır ülkesi olarak, küresel olumsuzluklar nedeniyle mülteci tartışmalarıyla boğuşmaktadır. Polonya-Belarus sınırındaki mülteci krizi toplumsal ayrılıklara yol açmış ve hararetli tartışmalara neden olmuştur. Bu makale, toplumsal grupların ‘biz ’ ve ‘onlar ’anlatıları içindeki konumunu değerlendirir ve neo-Gramscici perspektifinden hegemonya oluşturmak için hangi grupların bir araya geldiğini belirler. Kültürel veya ırksal retorik aracılığıyla ifade edilen göçmen karşıtı duygular, ‘biz ’ve ‘onlar ’perspektifiyle incelenir. Hegemonya terimi, uluslararası ilişkilerin çeşitli yönlerini aydınlatmak için önemli bir araç olup düzen için hegemonya ve güç için hegemonya olarak ikiye ayrılır. Bu çalışma, politik merkezi gücün immoral uygulamalarını inceleyerek, Polonya-Belarus sınırındaki mülteci sorununu ele almaktadır. Ayrıca, hegemonya kavramından yararlanarak, Polonya’nın toplumsal yapısını betimlemeyi amaçlar. Polonya’daki göçmen karşıtlığı, insan hakları ihlalleri ve cinsiyet eşitsizlikleri kaynaklı toplumsal ayrılıkları aydınlatır. Ukrayna-Rusya çatışmasının sürdüğü sınırında yaşanan Ukrayna’dan gelen sığınmacıların akınına karşı Polonya’nın tutumu, Belarus kaynaklı göçmen kriziyle karşılaştırılarak küresel kamuoyunun perspektifinden karşılaştırmalı bir bakış sunar.
With Russia's attempted invasion of Ukraine in 2022, millions of people were displaced and began moving towards European Union countries from Ukraine. The aim of this paper is to analyse Poland’s refugee crisis in the aftermath of the Russian invasion of Ukraine from a neo-Gramscian perspective. It argues that the growing anti-refugee sentiments in Poland indicates a shift in hegemonic discourse from Europeanisation to right-wing populism. Poland, as a significant Eastern European border country within the European Union, grapples with debates surrounding refugees due to global adversities. The refugee crisis at the Poland-Belarus border has prompted societal divisions and sparked heated debates. This paper evaluates the positioning of societal groups within the ‘us’ and ‘them’ narratives and identifies which groups coalesce to establish hegemony within a neo Gramscian perspective. Anti-immigrant sentiments, expressed through cultural or racial rhetoric, are examined through the ‘us’ and them’ lens. The term hegemony proves instrumental in elucidating various facets of international relations, bifurcating into hegemony for order and hegemony for power. Focusing on the latter, this report scrutinises the refugee issue at the Poland-Belarus border, dissecting the immoral exercise of political central power. Additionally, drawing from the notion of hegemony for order, this paper seeks to portray Poland’s social fabric. It sheds light on societal schisms stemming from anti-immigrant sentiments, human rights violations, and gender inequalities. Poland’s stance on the influx of refugees from Ukraine, propelled by the ongoing Ukraine-Russia conflict at its border, is compared with the migrant crisis originating from Belarus, providing a comparative perspective from the global public’s viewpoint.