Bazı Yerel fasulye hat ve çeşitlerinde BCMV (Bean Common Mosaic Virus), BGYMV (Bean Golden Yellow Mosaic Virus) ve CTV (Curly Top Virüs) hastalıklarına karşı dayanıklılık genlerinin moleküler yöntemlerle belirlenmesi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Baklagiller arasında dünyada en fazla yetiştirilen tür fasulye (Phaseolus vulgaris L.)’dir ve bakliyat üretiminin %75’ini kapsadığı bildirilmektedir. Ülkemizde ve dünyada yaygın kullanılan ve temel besin maddeleri arasında yer alan baklagillerden fasulyenin üretiminde, viral hastalıklardan kaynaklanan ciddi ekonomik kayıplar yaşanmaktadır. Bean Common Mosaic Virus (BCMV), Bean Golden Yellow Mosaic Virus (BGYMV) ve Curly Top Virus (CTV), fasulye üretim alanlarında yaygın olarak görülen ve önemli verim kayıplarına neden olan viral hastalıklardır. Viral kökenli fasulye hastalıklarıyla mücadelede, günümüzde kimyasal ilaçlar yaygın olarak kullanılsa da bu yöntemin hem ekonomik hem de sağlıklı olmadığı görülmektedir. Bu hastalık etmenlerine karşı etkili, sağlıklı ve pratik alternatif bir mücadele yöntemi ise, ıslah çalışmalarıyla doğal dirençli çeşitlerin kullanılmasıdır. Fasulye viral etmenlerine karşı tanımlanmış farklı dayanıklılık genleri bulunmaktadır. Bitkilerde dayanıklılık genlerinin tespitinde kullanılan moleküler markörler, günümüz ıslah çalışmalarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, otuz yedi farklı yerel fasulye (Phaseolus vulgaris) hat ve çeşidinde BCMV, BGYMV ve CTV’nin neden olduğu hastalıklara karşı dayanıklılık genleri SCAR (diziye karakterize çoğaltılan bölgeler) moleküler markörler (SBD5, Q14, ROC11, SAS8, elf4E, SW12, SG6, SW13, SR2) kullanılarak araştırılmıştır. Kontrol grubu (dış grup) olarak Phaseolus coccineus türü kullanılmıştır. Bitkilerden DNA izolasyonları klasik CTAB (Cetyltrimethylammonium Bromide) yöntemiyle yapılmıştır. Her bir direnç gen markörü için ayrı ayrı gerçekleştirilen PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) amplifikasyonları, Etidyum Bromür içeren %1,3’lük agaroz jelde yürütülmüş ve dijital olarak görüntülenmiştir. PCR amplifikasyon sonuçlarına göre, farklı fasulye hat ve çeşitlerinin direnç gen durumları belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen verilerin, ülkemiz ve dünyada viral hastalıklara karşı dayanıklı fasulye çeşitlerinin ıslahına önemli katkı sağlayacağı ve önemli bir veri tabanı niteliğinde olacağı öngörülmektedir.
Among legumes, bean (Phaseolus vulgaris L.) is the most grown type in the world and it is reported that it covers 75% of pulses production. Serious economic losses are experienced due to viral diseases in the production of beans from legumes, which are widely used in our country and in the world and are among the basic nutrients. Bean Common Mosaic Virus (BCMV), Bean Golden Yellow Mosaic Virus (BGYMV), and Curly Top Virus (CTV) are viral diseases that are common in bean production areas and cause significant yield losses. In the fight against viral bean diseases, although chemical drugs are widely used today, it is seen that this method is not both economical and healthy. An effective, healthy, and practical alternative control method against these disease agents is the use of naturally resistant varieties through breeding studies. There are different resistance genes identified against bean viral agents. Molecular markers used in the detection of resistance genes in plants are also widely used in today's breeding studies. In this study, SCAR (sequence characterized amplified regions) molecular markers (SBD5, Q14, ROC11, SAS8, elf4E, SW12, SG6, SW13, SR2) genes for resistance to diseases caused by BCMV, BGYMV, and CTV in thirty-seven different native bean (Phaseolus vulgaris) lines and cultivars. was investigated using Phaseolus vulgaris species was used as the control group (outgroup). DNA isolations from plants were made by the classical CTAB (Cetyltrimethylammonium Bromide) method. PCR (polymerase chain reaction) amplifications performed separately for each resistance gene marker were run on a 1.3% agarose gel containing Ethidium Bromide and digitally visualized. According to PCR amplification results, the resistance gene status of different bean lines and cultivars was determined. It is predicted that the data obtained from the study will contribute to the breeding of bean varieties resistant to viral diseases in our country and in the world and will be an important database.












