Yenişehir İlçesi'nin (Bursa) Doğal Afet Risk Analizi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu çalışma, Bursa'nın önemli tarım ve ekonomi merkezlerinden biri olan Yenişehir Havzası'nda doğal afet risklerini, özellikle de sismik tehlikeyi multidisipliner bir yaklaşımla incelemektedir. Çalışma kapsamında, bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, aktif tektonik özellikleri, mevcut sismik durumu ve altyapı için kritik önem taşıyan zemin nitelikleri detaylı olarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, Yenişehir'in Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası'ndaki 1. Derece deprem bölgesi konumu ve bölge içinde yakın zamanda keşfedilen Kayapa-Yenişehir Fayı'nın potansiyel deprem üretme olasılığının taşıdığı önemli ve öncelikli risklere dikkat çekmektedir. Havzanın geniş alanlarını kaplayan alüvyal zeminin, olası bir deprem anında sismik dalgaları büyütme ve özellikle yüksek yeraltı suyu seviyesi ile birleştiğinde sıvılaşma eğilimi göstermesi, yapısal hasarın şiddetini artırıcı kritik bir faktör olarak ele alınmıştır. Bu durum, mevcut yapı stoğunun kırılganlığını artırırken, gelecekteki yapılaşmalar için özel zemin etütleri ve mühendislik çözümlerinin zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Gutenberg-Richter Yasası ve Poisson Olasılık Dağılımı'na dayalı olarak gerçekleştirilen deprem olasılık analizleri, belirli magnitüdlerdeki depremlerin Yenişehir Havzası'ndaki yıllık oluşum oranlarını, farklı zaman dilimlerindeki gerçekleşme ihtimallerini ve ortalama tekrarlanma periyodlarını bilimsel verilerle ortaya koymuştur. Bu analizler, özellikle orta ve büyük büyüklükteki depremlerin havza için somut bir tehdit oluşturduğunu sayısal olarak desteklemektedir. Çalışmada, deprem riskinin yanısıra, havzanın iklim ve topografik özelliklerinden kaynaklanan sel, taşkın ve heyelan gibi diğer doğal afet riskleri de bütüncül bir perspektifle gözden geçirilmiştir. Sonuç olarak, tüm bu analizler ışığında, Yenişehir Havzası'nın afetlere karşı dirençliliğini artırmaya yönelik olarak bazı öneriler sunulmuştur. Bu öneriler arasında, mevcut yapı stokunun deprem performans analizleri ile güçlendirilmesi, yeni imar faaliyetlerinde ulusal ve uluslararası yüksek güvenlik standartlarının benimsenmesi, toplumda afet bilincinin ve eğitiminin yaygınlaştırılması ile afet yönetiminin tüm aşamalarını kapsayan entegre bir planlamanın gerekliliği bulunmaktadır. Bu öneriler, Yenişehir Havzası'nda daha güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanlarının temellerini atmayı hedeflemektedir.
This study examines the natural disaster risks, especially seismic hazards, in the Yenişehir Basin, one of the important agricultural and economic centers of Bursa, with a multifaceted approach. Within the scope of the study, the unique geological and geomorphological structure of the region, active tectonic features, current seismic status and ground qualities that are critical for infrastructure were analyzed in detail. The findings emphasize the important and priority risks posed by Yenişehir's location as a 1st Degree earthquake zone on the Turkey Earthquake Zones Map and the potential earthquake generating ability of the recently discovered Kayapa- Yenişehir Fault within the region. The alluvial soil covering large areas of the basin, which tends to amplify seismic waves in the event of a possible earthquake and to liquefy, especially when combined with a high groundwater level, has been considered as a critical factor that increases the severity of structural damage. This situation increases the fragility of the existing building stock and reveals the necessity of special ground surveys and engineering solutions for future constructions. Earthquake probability analyses based on the Gutenberg-Richter Law and Poisson Probability Distribution have determined the annual occurrence rates of earthquakes of certain magnitudes in the Yenişehir Basin, their probabilities of occurrence in different time periods, and their average recurrence periods with scientific data. These analyses numerically support the fact that especially medium and large magnitude earthquakes pose a concrete threat to the basin. In addition to earthquake risk, the study also reviewed other natural disaster risks such as floods, inundations, and landslides resulting from the basin's climate and topographic characteristics from a holistic perspective. In the conclusion section, in light of all these analyses obtained, concrete suggestions are presented to increase the resilience of the Yenişehir Basin against disasters. These suggestions include strengthening the existing building stock with earthquake performance analyses, adopting national and international high safety standards in new development activities, disseminating disaster awareness and education in society, and the necessity of an integrated planning covering all stages of disaster management. These recommendations aim to lay the foundations for safer and more sustainable living spaces in the Yenişehir Basin.












