Küreselleşme Sürecinde Değişim ve İslam
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Değişim, belirli bir zaman sürecinde gözlenen bir farklılaşmayı, bir esasın şartlara göre ve sahip olduğu özellikler bakımından sergilediği farklılıkları ifade etmektedir. Değişim olgusunu savunanlara göre, değişim evrenin tek kalıcı ve sürekli bir ilkesi ve aynı zamanda temel bir gerçekliğidir. Bu sebeple hiçbir toplumsal süreç veya öğe değişimden bağımsız olarak düşünülemediği gibi, her toplumsal öğe ve süreç değişime katkıda bulunarak ondan etkilenmektedir. Değişmeyen tek toplumsal gerçeğin, değişmenin varlığı ve egemenliği olduğu görülmektedir. 18. yüzyıldan itibaren başlayan sanayi ve teknoloji alanındaki gelişmeler, insanlık tarihinde hızlı değişimler yaşanarak yeni sayfaların açılmasında etkin bir rol oynamış, 20. yüzyılın başından itibaren de giderek artan bir süratle insanlığı uzay çağına taşımıştır. Son otuz yıl içerisinde süratle ilerleyen bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler ise dünyayı küresel bir köy haline dönüştürmüştür. Gelişen teknoloji, iletişim ve telekomünikasyon, devletlerarasındaki sınır ve mesafeleri ortadan kaldırmış, dünyanın en ücra köşesini evlerimizin içerisine kadar taşımıştır. Geçmişte bilinmeyen ekolojik çeşitlilikler, yeni buluşlar ve keşifler bugün gözler önüne serilmiştir. Ülkeler arasında farklı alanlarda ittifaklar yapılmış, sınırlar kaldırılarak ortak para birimleri kullanılmaya başlanmış, dünyanın herhangi bir bölgesinde cereyan eden bir olay, anında tüm dünyaca duyulabilir hale gelmiştir. Süratli bir şekilde seyreden bu değişimde, insan aklı her geçen gün yeni şeylere ulaşmış, inovatif buluşlarla piyasaya insan hayatını kolaylaştıracak yeni ürünler çıkmış ve gelişmeler hızını kesmeden sürdürmüştür. Bu hızlı değişimin etkisi, bütün alanlarda olduğu gibi dini ve kültürel alanlarda da kendini göstermiştir. Dini problemler masaya yatırılarak tartışılmış, gelişen dünyanın sıkıntılarına çözüm üretecek cevaplar aranmıştır. Dün dini temele dayalı savaşları sürdürmek için ordu toplayanlar, bugün strateji değiştirerek dinler arası diyalogdan bahsetmeye başlamıştır. Kısaca uzay çağını yakalayan insanlık, bu gelişmelerle yeni bir uygarlık oluşturma çabası güderek, gelecek için projeler üretme çabasına girmiştir.












