Balahatun Anaokulu'nun iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının incelenmesi

Abstract

Bu çalışma, eğitim kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uygulamalarının önemini ve Balahatun Anaokulu özelinde yapılan analizleri ele almaktadır. Eğitim sektöründe İSG uygulamaları, çalışanların ve öğrencilerin güvenliğini sağlamak, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için kritik bir rol oynamaktadır. Çalışmada, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde, işveren, çalışan ve devletin yükümlülükleri incelenmiş ve bu yükümlülüklerin eğitim ortamındaki yansımaları değerlendirilmiştir. Araştırma, Balahatun Anaokulunda yürütülen İSG politikalarının etkinliğini ve uygulama süreçlerini analiz etmektedir. Fiziksel alanların güvenliği, risk değerlendirme çalışmaları, acil durum planları, çalışanların ve öğrencilerin güvenliği için alınan önlemler, kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca, oyun alanları ve ekipman güvenliği, hijyen uygulamaları ve düzenli sağlık kontrolleri gibi detaylı konular üzerinden İSG uygulamalarının eğitim kurumlarına uyarlanabilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulguları, düzenli denetim, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinin İSG politikalarının başarısını artırdığını göstermektedir. Özellikle çocukların güvenliği için alınan önlemler, yalnızca fiziksel sağlıklarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda güvenli bir eğitim ortamının oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Çalışanlara yönelik düzenlenen eğitimler ve sağlanan destek mekanizmaları, iş yükünü dengelemek ve tükenmişlik gibi psikososyal riskleri azaltmak için etkili bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, Balahatun Anaokulunda uygulanan İSG politikalarının, güvenli bir eğitim ve çalışma ortamı sağlamada başarılı olduğu belirlenmiştir. Araştırma, eğitim kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesi için öneriler sunmakta ve bu alanda yapılan iyileştirmelerin sürdürülebilir bir yaklaşım çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, düzenli izleme ve değerlendirme süreçleri, güvenlik standartlarının devamlılığını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir.

This study examines the importance of occupational health and safety (OHS) practices in educational institutions and analyzes them specifically in the context of Balahatun Preschool. OHS practices in the education sector play a critical role in ensuring the safety of employees and students, as well as in preventing occupational accidents and diseases. The study evaluates the obligations of employers, employees, and the government within the framework of Law No. 6331 on Occupational Health and Safety and discusses how these obligations are reflected in educational environments. The research analyzes the effectiveness and implementation processes of OHS policies carried out at Balahatun Preschool. It comprehensively addresses topics such as the safety of physical spaces, risk assessment processes, emergency plans, and measures taken to ensure the safety of both employees and students. Additionally, the study evaluates the adaptability of OHS practices to educational institutions by focusing on aspects like playground and equipment safety, hygiene practices, and regular health screenings. The findings of the study indicate that regular inspections, training, and awareness-raising activities enhance the success of OHS policies. Measures taken specifically to ensure the safety of children not only protect their physical health but also contribute to creating a secure educational environment. Training programs and support mechanisms provided for employees have proven to be effective in balancing workloads and mitigating psychosocial risks such as burnout. In conclusion, it has been determined that the OHS policies implemented at Balahatun Preschool successfully provide a safe educational and working environment. The research offers recommendations for fostering a culture of occupational health and safety in educational institutions and emphasizes the need to approach improvements in this area within a sustainable framework. In this context, regular monitoring and evaluation processes are of critical importance for maintaining safety standards