Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Bilecik, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.
DSpace@Bilecik, üyelik gerektirmeyen herkese açık bir sistemdir. Üyelik ve veri girişi sadece BŞEÜ mensuplarına (Öğrenci, idari ve akademik personel) özeldir.

Güncel Gönderiler
Jung felsefesinde arketipler kavramı ışığında seramik sanatında insan yüzü kullanımı ve ifade olanakları
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Ülker, Huri; Poyraz, Mine
Anadolu, pek çok medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yapmış, dünya coğrafyasının zengin kültürel mirasa sahip topraklarında bulunmaktadır. Anadolu topraklarında seramik üretimi, Neolitik Dönem'den günümüze kap-kacak, idoller vb. pek çok biçim ve örnekle varlığını sürdürmüştür. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi sonrası, İznik, Kütahya ve Çanakkale gibi merkezlerde geleneksel olarak devam eden seramik üretimi, Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında çağdaş seramik sanatı olarak gelişimini sürdürmüştür. Nitel araştırma kapsamında, Cumhuriyet Dönemi ve sonrasından başlayarak Türk seramik sanatçıları ile günümüz dünya seramik sanatçılarının eserleri araştırılmış; sanatçıların çağdaş seramik eserlerinde insan yüzü ve mimikleri konu olarak ele almaları ve derinlik psikolojisi alanındaki en önemli düşünürlerden biri olan İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung'un arketipleri bağlamında seramik malzemeyle form-biçim-anlam bakımından nasıl yorumladıkları incelenmiştir. Türk sanatçılardan Füreya Koral, Nasip İyem, Ayfer Karamani, Jale Yılmabaşar, Erdinç Bakla, Güngör Güner, Mehmet Tüzüm Kızılcan, Sıdıka Sibel Sevim, Tevfik Türen Karagözoğlu, Deniz Onur Erman, Armağan Ulusoy, Arzu Türk, Orçun İlter, Toygar Eren'in çalışmalarına yer verilirken, günümüz yabancı seramik sanatçılarından Robert Arneson, Vilma Villaverde, Beverly Mayeri, Penny Bidwell, Jennie McCall, Adina Solomonovich, Sergei Usipov, Arek Swezed'in yapıtlarında yüz ve mimik kullanımı yine Jung arketipleri bağlamında incelenmiştir. Çalışmaya konu olan sanatçıların eserlerindeki duygu durumları ve temaları ifade etmede insan yüzü ve mimiklerinin kullanımı üzerine ayrıntılı inceleme yapılarak, Jung felsefesi içindeki dört ana arketip olan Gölge, Anima ve Animus, Persona ve Kişisel Bilinçaltı (Ego) üzerinden eserler
Üç Boyutlu Yazıcılarda Seramik Çamurunun Kobalt Oksit ile Renklendirilmesi ve Uygulama Örnekleri
(Asos Yayınları, 2024) Çil, Aybüke; Can, Emre
İnsanlar tarih boyunca toprağı şekillendirirken, çamurun kendi rengiyle yetinmeyip, farklı renkler
elde etmek için seramik bünyelerde ve yüzeylerde doğadan elde edilen renklendiriciler
kullanmışlardır. Bu renklendiriciler, demir, mangan, kobalt gibi oksitler içermektedir ve farklı
miktarlarda kullanılarak çeşitli renk tonları elde edilmektedir.
Teknolojinin ilerlemesiyle, yeni şekillendirme imkanları ortaya çıkmış ve bunun sonucunda ifade
biçimleri çeşitlenmiştir. Seramik malzemelerin biçimlendirilmesinde üç boyutlu yazıcıların
kullanılması, üretim süreçlerine yeni perspektifler sunmaktadır.
Üç boyutlu yazıcılar, bilgisayar ortamında oluşturulan modellerin STL formatında kaydedilerek,
dilimleyici programlar aracılığıyla katmanlara bölünmesi ile elde edilen g-code dosyalarının, SD
kart aracılığıyla üç boyutlu yazıcıya aktarılmasıyla yazıcının istenilen formu şekillendirmesi
esasına dayanmaktadır.
Oluşturulan g-code dosyası, yazıcının nereye hareket edeceğini, hangi yolu izleyeceğini, ne kadar
hızda hareket edeceğini ve formun kaç katmandan oluştuğu gibi komutları içermektedir. Bu
komutlar, üç boyutlu yazıcıya aktarılmakta ve tablanın düşey eksende her bir hareketini katman
katman işleyerek elle şekillendirilmesi zor olan formların şekillendirilmesini sağlamaktadır.
Bu araştırma, yeni bir şekillendirme yöntemi olan üç boyutlu yazıcılarda renkli çamurun form
yüzeyindeki etkilerinin görülmesi ve bu yöntemle çalışan sanatçıların yapmış oldukları çalışmaları
da irdeleyerek yeni yüzey sonuçları ve yeni veriler elde edilmesini amaçlamaktadır. Yöntem
olarak ise, üç boyutlu yazıcılar kullanılmış olup sonuç olarak tankın içerisinde farklı miktarlardaki
renkli çamurların renk geçişlerinde istenilen sonuçlar elde edilememiştir.
Paleolitik Çağ'dan Demir Çağı'na kadar Batı Anadolu'da yabani hayvan kalıntıları
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Çeşme, Ümmühan; Fidan, Mustafa Erkan; Silibolatlaz Baykara, Derya
Bu tez kapsamında, Paleolitik Çağ, Neolitik Dönem, Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağları’na ait Batı
Anadolu’da yapılan kazı çalışmalarında elde edilen arkeozoolojik buluntuları incelenmiştir. Bu
buluntular insanların besin ekonomisini, avcılık yöntemlerini ve çevresel faktörleri nasıl
kullandıklarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. İnsanlar, bulundukları çevrede orman varsa
ormanı, deniz varsa denizin sunduğu kaynakları kullanmışlardır. Çevrede bulunmayan hayvan
kalıntılarının ele geçmesi ise ticaretin olduğunu göstermektedir. Paleolitik Çağ’da insanların
tamamen yabani hayvanları avladıkları ve hayvan çeşitliliğinin fazla olduğu bilinmektedir.
Neolitik Dönem, insanların yerleşik hayata geçmesiyle tarım faaliyetlerine başlayarak çiftçiliği
benimsedikleri ve hayvancılık yaparak evcilleştirme sürecine girdikleri bir süreçtir. Kalkolitik
ve Tunç Çağları’nda evcilleştirme devam etmiş ve bu süreçte yabani hayvanların avlanması ile
avcılıkta besin ekonomisine katkı sunmuştur. Bu tez çalışmasında, yukarıda belirtilmiş olan
dönemlerde, arkeozoolojik çalışmaları gerçekleştirilmiş yerleşmelerin verileri dikkate alınarak,
bölgesel benzerlikler ve farklılıklar kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve sonuçlandırılmıştır.
Paslanmaz malzemelerin elektropolisaj prosesinin incelenmesi
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2025) Çimen, Emrah; Gündüz Meriç, Gamze
Elektropolisaj kaplama otomotiv ana sanayii sektöründe anodik akım altında metal yüzeyinden mikron boyutunda parçalar koparılarak metale özgün parlaklığını geri verme, yüzeyin kendi karakteristik parlaklığını ortaya çıkarma dekoratif işlemidir. Bu çalışmanın literatürde yer alan diğer çalışmalardan farkı; elektropolisaj kaplamada çizik nedeniyle kabul olmayan parçaları kataforez kaplama yaparak yüksek korozyon, yapışma gibi özelliklerin bir araya getirilmesidir. Yapılan çalışmalar sonucunda görsel ve korozyon testleri en uygun kaplama proses süreleri belirlenmiştir. Paslanmaz sacdan, 100x100 mm numune plaka ham sac + kumlama + elektropolisaj çizik nedeniyle red olan kızak + kumlama + tufal alma (5 dk. çinko fosfat) SEM görüntüsü sonucunda yüzeyde seyrek 4-8 mic. kristal büyüklüğü kristal görüntülenmiştir. Kapama ağırlığı < 0,1 g/m2‘dir. Elektropolisaj olmuş çizik bir kızak, yüzeyi daha parlak olması nedeniyle kataforez kaplamaya alınmadan önce kumlama + tufal alma yapılarak trikatyon fosfat ve kataforez kaplamanın kızak yüzeye daha iyi yapışması sağlanmıştır. Tuz sisi sonuçlarının (720 saat sonunda kabarma ve kırmızı pas görülmemiş ve parça üzerine çizilen çizikte açılma d ≤ 1,5 mm’nin altında) istenilen standartlara uygun olduğu görülmüştür. Elde edilen nihai kaplamaya, su direnci, tuz sisi, taş çarpma, çevrimsel korozyon performansı testleri uygulanmıştır. Ayrıca, glossmetre, elcometre etüv ve kül fırını cihazında kaplama test ölçümü yapılmış ve taramalı elektron mikroskobun (SEM) da fosfat kristal görünümü alınmıştır.
ATIK LASTİKLERİN UCUZ VE EKONOMİK BİR YÖNTEMLE DEVULKANİZASYONU VE HAMMADDE OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
(2019) Balbay, Senay; Açıkgöz, Çağlayan
Buluş, atık lastiklerin (1) ucuz ve ekonomik bir şekilde geri dönüşümü sağlayan, elde edilen ürünün ham madde olarak lastik sektörü, malzeme üretim sektörü, enerji sektöründe kullanılabilmesine olanak tanıyan devulkanizasyon yöntemi ile ilgilidir. Buluş özellikle, atmosferik ortamda 140-150 0C devulkanizasyon sıcaklığı, 10-40 dakika devulkanizasyon süresinde atık lastiğin (1), sülfürik asit (H2SO4), metil alkol (CH3OH) ve sodyum hidroksit (NaOH) ile 100-115 mm çapında ve 100-300 mm boyunda 80-120 DN flanş ölçüsüne sahip 500-2000 ml?lik hazırlanan reaktörde reaksiyona maruz bırakılması ile atık lastiğin yaklaşık >% 90?ı katı ürün olarak elde edilecek şekilde geri dönüşümünü sağlayan devulkanizasyon yöntemi ile ilgilidir.