İç Faktörlerin Kerimov Dönemi Özbekistan Dış Politikasına Etkisi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
İç politika ve dış politika her ne kadar birbirinden farklıymış gibi görünse de özellikle bağımsızlığını yeni kazanmış ülkelerde birbirinden ayrılması oldukça zordur. Özbekistan’ın yeniden inşa edilmesi sürecinde iktidarının geleceği ile ülkesinin kaderini birleştiren İslam Kerimov, iç ve dış politikayı birbiri ile harmanlamıştır. 1991 yılında SSCB’nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığını ilan eden 15 devletten birisi olan Özbekistan; ulus inşa süreci, ekonomik/toplumsal dönüşüm ve siyasi istikrarın sağlanması gibi üstesinden gelmesi gereken çok sayıda sorunla karşı karşıya kalmıştır. Kerimov, bağımsızlık sonrası laik temeller üzerine inşa sürecini başlattığı ulus devletin devam etmesi için kendi kendine yeten bir ekonomik sistem kurmaya çalışmış, sürecin başlangıcında vatandaşların beklentilerine uygun olacak şekilde etnik ve dini duyguları gözönünde bulunduran stratejiler izlemeye başlamıştır. Ancak bu durum Özbekistan’da güçlenmekte olan etnik/dini grupların faaliyet alanlarını genişletmiş ve Kerimov’un inşa etmek istediği laik demokratik devlet yapısına karşı güçlü tepkinin oluşmasını beraberinde getirmiştir. Muhalif grupların uluslararası destek görmesi, komşu ülkelerin muhaliflerle mücadelesinde Özbek yönetimine destek olmaması izlenen politikalarda değişimi beraberinde getirmiştir. Gelişmelerin ulus inşa sürecini baltalama ihtimali ve iktidara karşı güçlü bir muhalefet oluşturmaya başlaması Kerimov’un otoriterleşmesini hızlandırmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, Özbekistan’daki ulus devlet süreci, ılımlı-radikal muhalefetin güçlenmesi, radikal dini/siyasi grupların komşu ülkelerde örgütlenmesi ve Kerimov yönetimine karşı silahlı mücadeleye başlamaları gibi iç faktörler anlaşılmadan Özbekistan’ın dış politikasının anlaşılmasının mümkün olmadığını ortaya koymaktır.












