900 KWp gücündeki fotovoltaik santralin T kavşaklı yol üzerindeki parlama etki değerlendirmesi

Abstract

Güneş enerji santralleri yenilenebilir enerji kaynakları türleri arasında en çok tercih edilen tür olmasına karşın gerek kurulum aşamasında gerekse işletme boyunca canlılar üzerinde çeşitli etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu etkilerin en başında ise “parıltı” ve “parlama” gelmektedir. Güneşten gelen ışınların güneş paneline çarptıktan sonra çevreye yayılması sonucu parlama oluşmaktadır. Santralden yansıyan güneş ışınlarının yoğunluğu artıkça oluşturacağı parlama risk miktarı artmaktadır. Ülkemizde yönetmelik, 2017 yılından beri kurumların taleplerine göre parlama analizi yapılacağı yönündeydi. Fakat 2023 yılında bu yönetmelikte yapılan değişiklikle beraber karayolları veya uçuş rotaları özelinde parlama analizleri kurulacak Fotovoltaik santrallerin kurulum izni süreçlerinde talep etmektedirler. Bu çalışmada Isparta/ Gönen’de, Isparta- Burdur Karayolu’nun yaklaşık 21. km’sinde bulunan “T” kavşağının yakınında kurulacak olan güneş enerjisi santrallinin kavşağı kullanan sürücüler için parlama ve parıltı açısından ne kadar risk doğurduğu ve bu risklerin önüne geçilebilecek önlemelerin neler olabileceği analiz edilmiş ve sonuçları sunulmuştur. Analizler Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından belirlenen güneş parlaması standardına göre değerlendirilmiştir. Sonuçlarda ortaya çıkan parlama riskinin bu kavşağı kullanacak olan şoförleri etkilemeyecek seviyeye indirilmesi için dört farklı çözüm önerisi geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu öneriler; yola paralel yansıma önleyici opak bariyer kullanımı, santrale paralel yansıma önleyici opak bariyer kullanımını, panel cam tipi olarak derin dokulu (deeply textured) cam kullanımı, güneye yönelim açısı ve güneş paneli modülünün eğim açısı optimizasyonu içermektedir.

Solar power plants, despite being the most preferred type among renewable energy sources, exhibit various effects on living organisms both during the installation phase and throughout the operation. The primary effects include "glare" and "glint," with glare occurring as a result of the dispersion of sunlight after it strikes the solar panels. The risk of glint increases as the intensity of sunlight reflected from the power plant increases. In our country, regulations have mandated glare analysis based on the requests of institutions since 2017. However, with the changes made to these regulations in 2023, glare analyses, specifically for highways or flight routes, are now required during the approval process for the installation of photovoltaic plants. In this study, the analysis focuses on the glare and glint effects of a solar power plant to be installed near the "T" Junction at approximately the 21st km of the Isparta-Burdur Highway in Gönen, Isparta. The study explores the level of risk posed to drivers using the intersection and analyzes potential measures to mitigate these risks. The analyses were conducted according to the solar glare standard set by the Federal Aviation Administration (FAA). To minimize the glare risk for drivers using this intersection, four different solution proposals have been developed. These proposals include the use of opaque barriers to prevent parallel reflection on the road, the use of opaque barriers to prevent parallel reflection on the solar panels, the use of deeply textured glass as the panel glass type, and the optimization of the orientation angle towards the south and the tilt angle of the solar panel module.