Türkiye'de neo-liberalizm ile devletin dönüşüm süreci ve Turgut Özal dönemi neo-liberal politikalar (1980-1990)
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Liberalizm ortaya çıkış itibariyle hem ekonomi hem de siyasal alana yön vermeye çalışan bir ideoloji olarak karşımıza çıkmaktadır. Liberal anlayışın ortaya çıkışı, uluslararası ve yerel düzeyde taşıdığı anlamlar, ekonomik ve siyasi farklılaşmalar ve neo-liberal ekonomiye geçiş süreci ile nedenleri bu noktada önem arz etmektedir. 1929 büyük ekonomik kriz sonrası ortaya çıkan sorunlar sosyal devlet yaklaşımın sonunu hazırlarken neo-liberalizmin önünü açmıştır. 1970'li yıllarda yaşanan küresel ekonomik kriz sonrasında, birçok ülke refah devleti anlayışından vazgeçerek, yeni sağ olarak bilinen politikaları hayata geçirmeye başlamıştır. 1980’li yıllar Türkiye adına bir dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Devlet ağırlıklı ekonomik model yerine neo-liberal politikaların hâkim olduğu bir yapıya geçmeye yönelik alınan 24 Ocak 1980 Kararlarının mimarı olan Turgut Özal, bu yeni dönemin önünü açan isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrasında yaşanan dönüşüm, ülkede siyasal ve ekonomik alanda birçok değişimi beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda Turgut Özal, Türkiye'de yeni bir liberal anlayışı hayata geçirmeye yönelik adımlar atan lider olarak anılmaktadır. Özal iktidarı döneminde ekonomik liberalizmin öne çıkardığı özelleştirme, girişimcilik-sanayileşme ve üretim politikaları göze çarparken; siyasi liberalizm adına özellikle demokratikleşme ve özgürlükler konusunda kayda değer adımların atıldığı görülmektedir.
Liberalism emerges as an ideology that tries to direct both the economy and the political sphere. The emergence of the liberal understanding, its meanings at international and local levels, economic and political differentiations, and the transition to neo-liberal economy and its reasons are important at this point. The problems that emerged after the great economic crisis of 1929 paved the way for neo-liberalism while preparing the end of the social state approach. After the global economic crisis in the 1970s, many countries abandoned the welfare state approach and began to implement policies known as the new right. The 1980s are a turning point for Türkiye. Turgut Özal, the architect of the January 24, 1980 Decisions taken to transition to a structure dominated by neo-liberal policies instead of a state-dominated economic model, appears as the name that paved the way for this new era. The transformation experienced in Turkey after the Military Coup of September 12, 1980 brought about many changes in the political and economic fields in the country. In this context, Turgut Özal is remembered as the leader who took steps to implement a new liberal understanding in Turkey. While the privatization, entrepreneurship-industrialization and production policies highlighted by economic liberalism during the Özal government stood out; It is seen that significant steps have been taken in the name of political liberalism, especially in terms of democratization and freedoms.