Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Bilecik, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.
DSpace@Bilecik, üyelik gerektirmeyen herkese açık bir sistemdir. Üyelik ve veri girişi sadece BŞEÜ mensuplarına (Öğrenci, idari ve akademik personel) özeldir.

Güncel Gönderiler
Paleolitik Çağ'dan Demir Çağı'na kadar Batı Anadolu'da yabani hayvan kalıntıları
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Çeşme, Ümmühan; Fidan, Mustafa Erkan; Silibolatlaz Baykara, Derya
Bu tez kapsamında, Paleolitik Çağ, Neolitik Dönem, Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağları’na ait Batı
Anadolu’da yapılan kazı çalışmalarında elde edilen arkeozoolojik buluntuları incelenmiştir. Bu
buluntular insanların besin ekonomisini, avcılık yöntemlerini ve çevresel faktörleri nasıl
kullandıklarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. İnsanlar, bulundukları çevrede orman varsa
ormanı, deniz varsa denizin sunduğu kaynakları kullanmışlardır. Çevrede bulunmayan hayvan
kalıntılarının ele geçmesi ise ticaretin olduğunu göstermektedir. Paleolitik Çağ’da insanların
tamamen yabani hayvanları avladıkları ve hayvan çeşitliliğinin fazla olduğu bilinmektedir.
Neolitik Dönem, insanların yerleşik hayata geçmesiyle tarım faaliyetlerine başlayarak çiftçiliği
benimsedikleri ve hayvancılık yaparak evcilleştirme sürecine girdikleri bir süreçtir. Kalkolitik
ve Tunç Çağları’nda evcilleştirme devam etmiş ve bu süreçte yabani hayvanların avlanması ile
avcılıkta besin ekonomisine katkı sunmuştur. Bu tez çalışmasında, yukarıda belirtilmiş olan
dönemlerde, arkeozoolojik çalışmaları gerçekleştirilmiş yerleşmelerin verileri dikkate alınarak,
bölgesel benzerlikler ve farklılıklar kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve sonuçlandırılmıştır.
Paslanmaz malzemelerin elektropolisaj prosesinin incelenmesi
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2025) Çimen, Emrah; Gündüz Meriç, Gamze
Elektropolisaj kaplama otomotiv ana sanayii sektöründe anodik akım altında metal yüzeyinden mikron boyutunda parçalar koparılarak metale özgün parlaklığını geri verme, yüzeyin kendi karakteristik parlaklığını ortaya çıkarma dekoratif işlemidir. Bu çalışmanın literatürde yer alan diğer çalışmalardan farkı; elektropolisaj kaplamada çizik nedeniyle kabul olmayan parçaları kataforez kaplama yaparak yüksek korozyon, yapışma gibi özelliklerin bir araya getirilmesidir. Yapılan çalışmalar sonucunda görsel ve korozyon testleri en uygun kaplama proses süreleri belirlenmiştir. Paslanmaz sacdan, 100x100 mm numune plaka ham sac + kumlama + elektropolisaj çizik nedeniyle red olan kızak + kumlama + tufal alma (5 dk. çinko fosfat) SEM görüntüsü sonucunda yüzeyde seyrek 4-8 mic. kristal büyüklüğü kristal görüntülenmiştir. Kapama ağırlığı < 0,1 g/m2‘dir. Elektropolisaj olmuş çizik bir kızak, yüzeyi daha parlak olması nedeniyle kataforez kaplamaya alınmadan önce kumlama + tufal alma yapılarak trikatyon fosfat ve kataforez kaplamanın kızak yüzeye daha iyi yapışması sağlanmıştır. Tuz sisi sonuçlarının (720 saat sonunda kabarma ve kırmızı pas görülmemiş ve parça üzerine çizilen çizikte açılma d ≤ 1,5 mm’nin altında) istenilen standartlara uygun olduğu görülmüştür. Elde edilen nihai kaplamaya, su direnci, tuz sisi, taş çarpma, çevrimsel korozyon performansı testleri uygulanmıştır. Ayrıca, glossmetre, elcometre etüv ve kül fırını cihazında kaplama test ölçümü yapılmış ve taramalı elektron mikroskobun (SEM) da fosfat kristal görünümü alınmıştır.
ATIK LASTİKLERİN UCUZ VE EKONOMİK BİR YÖNTEMLE DEVULKANİZASYONU VE HAMMADDE OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
(2019) Balbay, Senay; Açıkgöz, Çağlayan
Buluş, atık lastiklerin (1) ucuz ve ekonomik bir şekilde geri dönüşümü sağlayan, elde edilen ürünün ham madde olarak lastik sektörü, malzeme üretim sektörü, enerji sektöründe kullanılabilmesine olanak tanıyan devulkanizasyon yöntemi ile ilgilidir. Buluş özellikle, atmosferik ortamda 140-150 0C devulkanizasyon sıcaklığı, 10-40 dakika devulkanizasyon süresinde atık lastiğin (1), sülfürik asit (H2SO4), metil alkol (CH3OH) ve sodyum hidroksit (NaOH) ile 100-115 mm çapında ve 100-300 mm boyunda 80-120 DN flanş ölçüsüne sahip 500-2000 ml?lik hazırlanan reaktörde reaksiyona maruz bırakılması ile atık lastiğin yaklaşık >% 90?ı katı ürün olarak elde edilecek şekilde geri dönüşümünü sağlayan devulkanizasyon yöntemi ile ilgilidir.
Üç boyutlu yazıcılarda renklendirilmiş seramik çamuru kullanımı ve uygulamaları
(Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Çil, Aybüke; Can, Emre
Seramik şekillendirmede kullanılan teknikler, başlangıçta oldukça ilkel yöntemlerle biçimlendirilen seramik çamurundan günümüze kadar gelişerek çeşitlenen ihtiyaçlara cevap veren yenilikçi teknikler haline gelmiştir. Bu bağlamda, üç boyutlu yazıcı teknolojisi, seramik üretiminde farklı bir yaklaşım sunarak geleneksel yöntemleri tamamlayıcı bir rol oynamaktadır. Özellikle, renklendirilmiş seramik çamuruyla entegrasyonu, bu teknolojinin sunduğu olanakları daha da genişletmektedir. Üç boyutlu yazıcılar, seramik çamurun katmanlar halinde hassas bir biçimde şekillendirilmesine olanak tanırken, renklendirilmiş çamurların kullanımı, estetik açıdan zengin ve özgün tasarımlar yaratma imkanı sunmaktadır. Çalışmada, üç boyutlu yazıcılarda kullanılan renklendirilmiş çamurun kullanılabilirliğini artırmak amacıyla uygun malzeme formülasyonları oluşturulmuş ve bu pigmentlerin çamur ile olan etkileşimleri, yüzeyde oluşturduğu dokular detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışma, renklendirilmiş seramik çamurunun üç boyutlu baskı süreçlerine uyumunu, tasarım aşamasından üretime kadar kapsamlı bir şekilde incelemiştir. Elde edilen sonuçlar, seramik malzemenin dijital üretimde daha verimli ve estetik bir şekilde kullanılmasına dair önemli veriler sunmaktadır.
Rûhu’l Beyân tefsiri özelinde eğitime tasavvufi bir bakış
(IKSAD Publishing House, 2025) Yeşilbekmez, Hatice; Döner, Nuran
İlk insandan itibaren faaliyet olarak devam eden eğitim, sistematik olarak bilgi, kültür
ve davranış birikiminin seçilerek nesillere aktarılması sürecidir (Gündüz, 2020). Geçmişten
günümüze önemli bir kültürel miras olarak devam eden eserler bu süreçte önemli rol
almaktadır. Bu eserlerden birisi de 17. yüzyılın önemli mutasavvıflarından İsmail Hakkı
Bursevi’nin Rûhu’l-Beyân tefsiridir. İsmail Hakkı Bursevî, özellikle tasavvufi öğretileriyle
tanınır. Eserlerinden biri olan Rûhu’l-Beyân tefsiri, sadece Kur'an-ı Kerim ayetlerinin
tefsirini sunmakla kalmaz, aynı zamanda eğitim ve ahlaki gelişim üzerine derinlemesine
bilgiler de içerir. Kur'an'ın doğru anlaşılması, ahlaki ve manevi gelişim, bilgi ve kültürün
aktarımı ve toplumsal hayata katkı gibi birçok alanda tefsir ilmi insanlara rehberlik
etmektedir.
Çalışma kapsamında nitel araştırma yaklaşımından yararlanılmıştır. İnsanı ve sosyal
olguları derinlemesine anlama ihtiyacından doğan nitel araştırma, sosyal bilimlerde önemli bir
araştırma yaklaşımıdır (Sığrı, 2021). Araştırma ortamı ile sınırlı olması, detaylı analiz ve
yorumlama sunması nitel araştırmanın tercih edilme sebebi olmuştur (Güler, Halıcıoğlu, &
Taşğın, 2015, s.31). Kuran ayetlerinin anlamını derinlemesine incelemek amacıyla ise
doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Literatüre katkı sunularak, geleneksel eğitim
anlayışlarının ötesinde, bireyin manevi yönden desteklenmesi ve bireyin bütüncül şekilde
yetişmesi hedeflenmiştir.